Biyografim

   Malatya'nın şirin yerleşim yerlerinden olan Yazıhan Nahiyesinde 1957 yılında doğmuşum. (Şimdi Yazıhan İlçesi) Ben doğduğum yerin kültürü ile yetişmiş olmamın ve Yazıhan kültürü ile yaşamaktan duyduğum gururu; umuyorum ki, Yazıhan'da benimle gurur duyuyordur.

 İlk Öğretimimi (1965) yılında başaldağım Yazıhan İlk Okulunda tamamladım, Orta Öğrenimimi de Yazıhan Orta Okulunda tamamladım.
1974 yılında girdiğim Sanat Okulu sınavında (Son sınıf öğrenci arkadaşlarımın hepsininde girdiği bir sınav idi) O günün şartlarında Yazıhan Orta Okulundan yanlızca ben 27 puan alarak Motor Bölümünü kazandım.
O günkü Ortaokul Müdürüm olan, çok saygı duyduğum ve hayatın güzelliklerini bizlere aşılayarak O güzellikleri bu günlerime yansıtan Sayın Hüseyin KAYAALP beyin bana sınavı kazandığım dolayı ilk sözü şöyle idi; (Oğlum sana çok teşekkür ederim. Beni, köyümüzü ve Okulumuzu onurlandırdın. Bu önemli sınavı kazandığın için dedi) Ve; bana sınavda başarılı olduğum için mükafaat olarak takım elbise almıştı. Bununla birlikte bana hayatımda ilk kez takım elbise giyme fırsatı vermiş oldu.
Rahmetli Babam ise bana sınavı kazanırsam SAZ alma sözü vermişti önceden. Sınavı kazandığımdan babam sözünü tutarak, Malatya'ya beraber gittik o zamanın meşhur saz üstadı olan Cafer BAKIR'ın (Cafer dede) dükkanına uğradık, Babam usta en üst baş sazını ver bakalım dedi. Usta şaşırdı ve usta bir sazcınız varmı ki ? O saz çok pahalı dedi. Hemen Babam ustaya cevaben dediki; Senin oğlun bir köyde yanlız Sanat Okulunu kazanırsa sen en güzel sazı almazmısın ? Usta da hay hay dedi o zaman canına kurban olsun dedi. Dünyaları verseler bu mutluluğu unutmam mümkün değil. Yani o zamanlardan beri saz hevesimnin varoluşu ve şimdilere kadarda devam etmesinde etken olan bu duygular tabiki...
Dostlar, ben hayatım boyunca hiç kimseden saz kursu almadım, hep kendi beceri ve gayretlerimle öğrendim.
Yeniden Dünyaya gelsem hedefim, Saz çalmak, Takım elbise giymek ve Sınavlarda başarılı olmak olur.
Böyle bir yaşantımla onur duyduğumu bir kez daha hatırlatarak yeni Nesillere biraz olsun gayret ve hırs aşılayabilirsem ne mutlu bana.
Değerli dostlarım ve Kıymetli izleyicilerim bana bu yolda gösterdiğiniz ve göstereceğiniz ilgi ve alakalara minnettarım...

Hepinize arzuladığınız gibi bir yaşam dileklerimle Sevgiler ve Saygılar sunuyorum.


"Doğruluk Sonsuzluğun Güneşidir; Nasıl olsa doğacaktır..... "
(Aşık ERCAN)